SAFFET ÇAKIR

OKYANUSLARA YOLCULUK

MENÜLER
Site Haritası
Takvim

SÜRGÜN YÜREĞİM

 

SÜRGÜN YÜREĞİM

Bir ısparta gülü kaldı yâdımda 
Şimdi sürgün yüreğim her adımda. 
Kader sunsada keskin bir zehir 
Hâlâ akar içimde bir mavi nehir. 

Tanıştığımızda bir gurbet yazıydı, 
Sanki hazreti Ayşe’nin öz kızıydı. 
Bir cennet firarisi öte âlemden 
Kaşları, gözleri levh-i kalemden. 

Konuşurken mahzun gözleri nemli, 
Yufka yüreği bir kederden elemli. 
Düşler ülkesinden bir melekti bence 
Yandı kanatlarım bahtıma düşünce. 

Koyamazdım onu kimsenin yerine 
Düşerdi mavi ay elâ gözlerine. 
Yansırdı gün gelincik parmaklarından 
Sarkardı saçları toros dağlarından. 

Yollarını beklerdim, vakit seherken 
Ufuk çizgisi yüreğime düşerken. 
Vuslata yetmedi günün en son demi 
Yüreğimde batan bu kaçıncı gemi? 

Şimdi bir hicran yarasına tutuldum 
Yalnızlığın kollarında unutuldum. 
Sürgün bir yürek, yollarım duman, 
Acı şarkılar söyler ayrılık her zaman. 

Düştüğüm yusuf kuyusuydu derinden 
Doğmadan güneş batar gözlerimden 
Hülyasına adadım iki gözümü, 
Yoktu bu sevdanın çaresi, çözümü. 

Onulmaz bir kurşun yarasıydı bu! 
Sema da gün ile ayın arasıydı bu! 
Bir kör kuyuda bizi felek kavurdu 
Bir hazan vurup yadellere savurdu. 

Geri vermez onu artık bu sarp dağlar! 
Yüreğimin engininde bir ceylan ağlar. 
Şimdi bir ucu yanık kaldı yarınların, 
Bir cemre düşse erise karı dağların. 

Anladım ki çok zor gizlice sevmek 
Bir kayıp sevdanın bedelini ödemek. 
Artık özgür değil, çifte zincirli, 
Diyardan diyara sürgün bu yürek… 

Kim bilir nerde şimdi o saçı sırmalı? 
Bu toprak güler mi sen olmayalı! 
Mazimde iz bırakan tek al yazmalı, 
Ellerinde kınan kurumasın
Ispartalı!

SAFFET ÇAKIR - ÇEŞME 27-01-2010

Saat
Hava Durumu