SAFFET ÇAKIR

OKYANUSLARA YOLCULUK

MENÜLER
Site Haritası
Takvim

KARDELENİM!

 KARDELENİM!

Sırtında dağlardan ağır sevdalar
Koşar bir gelin, elinde çocuğu.
Acı poyraz eser, gülleri yakar,
Çarpar yüzlere bir gurbetin soğuğu.
Beyaz bileklerinde siyah kelepçelerin,
Umuda yolcukta cilvesi bu kaderin,
Ah gül-i Dilara, yinemi nemli gözlerin?

En zirvelerde boy verir kardelen kızı
Üstünde beklerim toprak damların.
Bir ben, bir kardelen, bir çoban yıldızı
Yüreğimde onulmaz bir mavi sızı.
Nar tanesini ezen kınalı parmakların,
Yüreğimin penceresine bırakır izlerini,
Güvercinler getirir gözlerime gözlerini.

Mektubun düşmüş bir mavi nehre
Kim bilir ilkbahar seviniyordur.
Güneş kıpkızıl, asılmış bu şehre
Vakit belki son demleri yiyordur.
Beni vursalar dağda ceylan yerine,
Belki dirilirdim bakarken gözlerine.

Açılır rüzgar da beyaz sayfalar
Yüreğimden düşer kandamlaları
Kardeleni korkutsa da çakallar,
Gözünde yeşerir gül damlaları.
Kardelenim yürür buzun üstünde,
Ayağıma batar cam kırıkları.

Hazana kurşun sıksam kuytuda
Bir karakarga yeri eşeliyor.
Feleğin keyfi yerinde olsa da,
Turnalar bir baharla geliyor.
Karanlık düşse de narin kollarına,
Yıldızlar iner geçtiğin yollarına.

Anlamaz ki taşlar ne gördüğünü,
Saçlarını acılarla nasıl ördüğünü?
Güneşe tuzak kursa da yarasalar,
Ak renginle boyarsın siyah geceyi,
Dağlarda arar seni bir arı beyi.
Dola boynuma saçlarından as beni,
Acıma artık çek şu iskemleyi.

Nergisler sana gözyaşını yollamış;
Buzdan kelepçen kırılsın diye,
Beyaz yanağına kanlar damlamış,
Kurşunla bu yürek vurulsun diye,
Bırak beni kollarında vursunlar,
Güvercinler başucumda dursunlar.

Isparta dağlarından kopan kardelen!
Sarı, mor, mavi, kardan da beyaz,
Kardelenlerin sultanıdır bu gelen,
Bu kaçıncı bahar, bu kaçıncı yaz?
Seni korkutan bir çaylağın gölgesidir,
Soğuk bir ağıtsa, bu sevdanın sesidir.
Dağları sırtına vurur kardelenim,
Yüreğimin içinde yürür kardelenim.

Meltemler eser, yok olur matemin
Karışırda bir sevdanın gözyaşı,
Yanaşır limana bir mavi gemin,
Rotası beklide bir çeşme başı…
Kitabı kolunda, kınalı bir gelin,
Acıları kalemiyle dokuyor,
Güvercin konan beyaz bileklerin,
Bu dağlara yine meydan okuyor.

Al kalemini, yaz bu sevdayı ellerine!
Kınalı ellerinden kalkan kelebekler,
Konar yüreğimin nar bahçelerine.
Ümit dağlarında bıraktığın gelinlik;
Düşmesin gurbetin bulanık sularına,
Bugünü zor çıkardım, ümidim yok yarına,
Acıma, beni de al götür kardelenim,
Hiç dönmediğin o dağların doruklarına…

SAFFET ÇAKIR
2009 çeşme

Saat
Hava Durumu