SAFFET ÇAKIR

OKYANUSLARA YOLCULUK

MENÜLER
Site Haritası
Takvim

İSTANBUL!

İstanbul! 

Başımı tarihin dizine koymuş inliyorum

Uzaktan nal seslerini dinliyorum.

Eli kınalı gelinlerin duvağında tül

Bülbüllerin dilinde açan gonca gül

Sevdasına yandığım ruhuma sokul!

Mecnun ve Leylanın okuduğu okul

İstanbul İstanbul!... 

Adına ne türküler ne ağıtlar yakıldı ama

belki bir kadın ağlıyordur başını dayamış cama

ve sen İstanbul içimde sızı, kalbimde yama

Issız bir köşede kıvrılmıştır bir garip

gel sen kendi şarkını söyle ruhuma girip.! 

Cihanın çeşminde çiselenen gül

yediverenlerin bağrında açan sümbül 

İstanbul İstanbul!

Boğaz köprüsü rengarenktir şimdi

umrunda olmadan bu muamma hayatın

Kimbilir kim takılmıştır ardına beyaz kanatlı atın.

Trafik asrın savaşı, bir sinir harbidir başlar

el kol hareketiyle çatılır kaşlar.

Metrobüslerin homurtusu gelir derinden

Her mezarlık bir nasihat, ağlar kederinden.

Kimbilir hangi sessiz gemi kalkar yerinden

Buğulu sesinle ruhuma dokun usul usul

İstanbul İstanbul!

Özgül ağırlığı bir ülkenin, Aşkın tek tarifi.

Yüreğinde emzirir nice aydını,arifi.

Ecdadın gözlerime baktığı, dağları yaktığı şehir

İki kıta'nın sevimli çocuğu, bir mavi nehir.

Boğazda yakamozların ışıltısı, kırık aynalar

martıların kanatlarına takılı kalmış sevdalar.

Semada sarmaş dolaş ezan sesleriyle

Şimdi gidiyorum, gitme diye ardımdan bağır! 

o sevda ülkene beni bir daha çağır! 

ve kaybolursam dönemezsem beni bul! 

yüreğimde biricik kızım, sadrımda oğul

İstanbul, İstanbul! 

SAFFET ÇAKIR 

Saat
Hava Durumu