Paylaşma Bilinci ve Kurban
Kurban, Allah’ın rızasını kazanmak
amacı ve belirli vakitte ibadet niyetiyle, belirli nitelikleri taşıyan hayvanı,
usulüne uygun olarak kesmek demektir. Kurban, bir mü‘minin, başta kendi canı
olmak üzere, yeri geldiğinde bütün mal varlığını Allah yolunda feda etmeye
hazır olduğunun sembolik bir ifadesidir. Müslümanlar kurban kesmekle Allah’ın
kendilerine vermiş olduğu sonsuz nimetlere karşı fiili şükürde bulunmuş
olurlar. Hayatımızda gerek fert, gerekse toplum açısından çeşitli yararlar
taşıyan Kurban ibadetiyle hem Rabbimizin emrini yerine getirmiş, hem de
kestiğimiz kurbanın etini diğer insanlarla paylaştığımız için onlarla samimi
bir iletişim kurmuş oluruz.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bayram
günlerinde, hali vakti yerinde olan mü‘minlerin bu ibadeti yerine getirmelerini
teşvik ederek: “Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban
kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz o kesilen kurban kıyamet
günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere
düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş
edin.” buyurmuşlardır.
Kurban kesmenin akıtılan kandan ve
dağıtılan etten ibaret olduğunu zannetmek doğru değildir. Kurban edilecek
hayvanın ibadet niyetiyle kesilmesi lazımdır. Zira Allah (cc)’ya ibadet
maksadıyla kesilmeyen hayvanın herhangi bir ibadet değeri yoktur. Kur’ân-ı
Kerîm’de Yüce Allah; “Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a
ulaşmaktadır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır” buyurmaktadır.
Kurban bayramı sadece kurban
kesenlerin bayramı olmamalı, paylaşılan kurban etleri, biz Müslümanların
birbirleriyle kaynaşmasına vesile olmalıdır. Bu durum sosyal dengenin ayakta
tutulmasına katkı sağlayacaktır. Çünkü kesilen kurbanın etinden; komşular,
akrabalar, fakirler ve muhtaçlar faydalanmaktadırlar. Böylece insanlar arasında
sevgi ve muhabbet bağı oluşacaktır.
Çünkü yüce
Rabbimiz Hac suresinin 36. Ayetinde kesilen kurbanlar için: ‘’…Sizde yiyin,
isteyene de yedirin, utancından istemeyen fakire de yedirin.’’ Buyurarak
kesilen kurban etinin ihtiyaç sahiplerine dağıtımını emretmiştir. Bu konuyu Hz.
Peygamber onaylamış ve :’’Kurban etini üçe bölünüz; bir bölümünü evde bırakın
diğer iki bölümünü komşulara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtın:’’ Buyurmuştur.
Mü’min sadece kendisini düşünen
insan değildir. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe
asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.” diyen yüce kitabın muhatapları
bizleriz elbette.
Bunun için her zaman olduğu gibi bu
yıl da, kurbanlarımızı muhtaç olan
insanlara ulaştırmamız bizim başlıca görevimizdir. Bu konuda ; “Kul
kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da kuluna yardımcıdır” diyen
Peygamberimizin ümmetiyiz. Paylaşmak
güzeldir, Allah’ın rızasını kazanmaktır, sosyal adaleti yerine getirmektir diyerek
sizleri Allah’a emanet ediyorum.
Saffet Çakır
Dalyan Camii İmam
–Hatibi