SAFFET ÇAKIR

OKYANUSLARA YOLCULUK

MENÜLER
Site Haritası
Takvim

KEMENDİ MAHBUBİ


KEMENDİ MAHBUBİ İLAHİ SENSİN

Merhametin medârından yücelen mânâ

Süzülür de damla damla düşer îmana
Bir mânâ ki inci döker bütün zamana
Devr-i âlemin ruhu sensin ey sevgili!
Olsa da konuşsa şimdi Yesrib’in dili.

Ey gülşen-i râna! Aşkı yazan kâtibim!
Taş atana gül atan, sevgili habibim!
Yırtık akıllara dikiş atan tabibim;
Aslı saadetin kavi kemendi sensin
Gül-i rayihan'la gönüllerde esensin.

Bir gül-ü nîşan olduğun günden bu yana;
Çeşm-i nûrun pınarından kan damlar cana
Bir kandil sarkıttın bu karanlık zamana
Aydınlığın muallimi, dolunay yüzün
Adını anan yürekte kalmaz ki hüzün.

Rahmetin imbiğinden içer arz ve semâ
Akılların aklı; ey baki kalan tema!
Mevcudattaki ahenk adınla müsemmâ,
Sebeb-i visale gül-ü dilara sensin
Fakir gönlümü düşüren bu nara sensin.

Yücelen bir mânâyla değişir nazârım
Adınla yön bulur vuslata ihtiyârım
Tatlanır dilim gül adınla, bahtiyârım.
Sevgi güzergâhım bir tek penâhım sensin
Ziyası solmayan nurlu sabahım sensin.

Ravzâ-i cinânın'dan bize de bir yer ver!
Nurlu ikliminde şimdi ne gâm ne keder
Âb-ı aşkın bir katresi cîhana yeter.
Nev-i baharın ruhu, bir gülşeni sensin
İnkişaf-ı zamanın tek sultanı sensin.

Ey yâr gel! Medine’ye geldiğin gibi gel!
Ey adı güzel, merhamet kanadı güzel!
Gel! Zebunlar yahşi olsun, kâinat güzel
Gel ki yine Bilâl kapılardan seslensin
Bülbüllerin diliyle ismin nağmelensin.

Bir Yunus misali deprenir bu efkârım
Bir cevheri lütufsun; işte büyük kârım!
Seni buldum ya, ey sevgili bahtiyârım!
Visalin son diyetini ederken edâ...
Sana elveda masiva, artık elveda!

Saffet Çakır
Saat
Hava Durumu