SAFFET ÇAKIR

OKYANUSLARA YOLCULUK

MENÜLER
Site Haritası
Takvim

İMAN AMEL İLİŞKİSİ

İMAN AMEL İLİŞKİSİ

Kelam kitaplarımızda mutlaka yer verilen ana konulardan biri de amel-iman ilişkisidir. Ne var ki, bu ilişki, âdeta külliyet-cüziyyet boyutuna indirgenmiştir. Temel soru şudur: “Amel imandan bir cüz müdür, değil midir?” O günkü konjonktür, böyle sınırlı açıdan meseleye bakmaya bir bakıma zorlamıştır. Çünkü asıl mesele, siyasi mücadeleler içinde gündeme getirilen büyük günah meselesidir. Büyük günah işleyen kişi, dinden çıkar mı çıkmaz mı? “Büyük günah işleyen dinden çıkar” görüşüne ehlisünnet karşı çıkmış ve büyük günah işleyen kişinin, fasık/günahkâr olmakla birlikte dinden çıkmayacağını söylemiştir.

Bu iki anlayıştan birinciler görüşlerini “amel imandan bir cüzdür” kabulüyle temellendirirken ikinciler, tam aksine amelin imandan bir cüz olmadığı görüşüne dayandırmışlardır. “Amel imandan bir cüz değildir.” yargısının altında şöyle bir açıklama yer almaktadır: Amel ayrı, iman ayrıdır. Bunlar arasında, külliyet-cüziyyet ilişkisi yoktur. Biri diğerinin cüz’ü değildir. Dolayısıyla, inandığı halde imanın öngördüğü amelleri yapmayanın imanında bir eksilme olmaz. Yeter ki, işlediği günahın, günah olduğunu inkâr etmesin. Söz gelimi, alkollü içki içmenin haram olduğuna inanmakla birlikte içki içen kimse, günahkâr bir mümindir. İman, bir bütündür; onda eksilme-artma olmaz. Kur’an’ın bir ayetini inkâr etmekle bütününü inkâr etme arasında fark yoktur.

“Amel, imandan bir cüz değildir.” görüşü, sağlam delillere dayanmaktadır: Kısaca, pek çok ayette yer alan “İman eden ve salih amel işleyenler” ifadesinde (Bakara, 277; Yunus, 9; Hud, 23.) imana amelin “ve” bağlacıyla bağlanması, başka ayet ve hadisler (Bk. Muslim, İman, 13.; Malik, Husnu’l-Huluk, 8.) imanın amelden ayrı bir şey olduğunu ortaya koymaktadır. Yine, Kur’an’da bireyin amelinin geçerli olmasının imana bağlanmış olması; (Taha, 112; Maide, 5; A’râf, 147; En’am, 88; Bakara, 217; Kehf, 105.) büyük günahın imanla birlikte bir kişide bulunabileceğinin dile getirilmesi (Hucurat, 9. Ayrıca bk. Bakara, 178; Tahrim, 8.) amelin imandan bir cüz olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

“İman başka, amel başka şeydir.” sözü, hiç alakası olmasa da kimilerinin zihninde, âdeta “imanla amel arasında bir ilişki yoktur” anlamını ima edecek şekilde anlaşılabilmektedir. “Benim kalbim temiz”, “Sen kalbime bak” gibi sözlerle, amelsiz imanın yeterliliğinin altını çizme, amelsizliği tolere etme, ameli “olmasa da olur” noktasına çekme çabası görülmektedir. Bu perspektiften ahlak meselesine bakınca, onun da imanla bağı koparılacaktır. Dolayısıyla, müminin güzel ahlaki tutum ve davranışlara sahip olmaması, sorun olarak görülmeyecektir. Elbette bu anlayışı Kur’an’a ve sünnete onaylatmak mümkün değildir ve bu noktada sormak gerekir: O halde iman ne işe yaramaktadır? 

Saat
Hava Durumu