SAFFET ÇAKIR

OKYANUSLARA YOLCULUK

MENÜLER
Site Haritası
Takvim

BİRLİKTE YAŞAMA ERDEMİ

BİRLİKTE YAŞAMAYI ZORLAŞTIRAN TUTUMLAR

Bazı tutum ve davranışlar, anlayış ve düşünce tarzları insanların birlikte yaşamalarını zorlaştırmaktadır. İnsanın kendi çıkarlarını her şeyin üstünde görmesi, kendini farklı ve üstün görmesi, adaletli ve vicdani bakamaması ayrışmalara, çatışmalara neden olmaktadır. Toplumun birlikte yaşayabilmesi için bir takım duygulardan, anlayışlardan uzak durmak gerekir.

  • Bencillik, Kibir Ve Gururlu Olmak,
  • Kendini Üstün Ve Ayrıcalıklı Görmek
  • Adaletsiz Davranmak
  • Sorumluluklarını Yerine Getirmemek
  • Kaba, Katı, Sert Ve Saygısız Davranmak
  • Zulmetmek
  • Zararlı, Yıkıcı Ve Bölücü Faaliyetlerde Bulunmak Veya Destek Olmak
  • Kötülük Peşinde Olmak, Günahları Yaymak Ve Teşvik Etmek
  • Ayıp Ve Kusur Araştırmak Ve İfşa Etmek
  • Küçümsemek, Hor Ve Hakir Görmek
  • İçinde Yaşadığı Toplum Bireylerine Sırt Çevirmek
  • Irkçılık Yapmak
  • Nemelazımcılık Anlayışı

بِحَسَبِ اِمْرِئٍ مِنَ الشَّرِّ اَنْ يَحْقِرَ اَخَاهُ الْمُسْلِمَ

“Kişinin, Müslüman kardeşini küçük görmesi kötülük olarak kendisine yeter.” (Müslim, Birr, 32)

إِنَّكَ اِنْ اتَّبَعْتَ عَوْرَاتٍ النَّاسِ اَفْسَدْتَهُمْ اَوْ كِدْتَ اَنْ تُفْسِدَهُمْ

“İnsanların gizli hallerini araştırırsan ya aralarına fesat sokmuş olursun ya da aralarında neredeyse fesat çıkmasına sebep olursun.” (Ebu Davud, Edeb, 37)

Edebim el vermez edepsizlik edene.

Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene… Yunus Emre

"‏ دَبَّ إِلَيْكُمْ دَاءُ الأُمَمِ قَبْلَكُمُ الْحَسَدُ وَالْبَغْضَاءُ هِيَ الْحَالِقَةُ لاَ أَقُولُ تَحْلِقُ الشَّعْرَ وَلَكِنْ تَحْلِقُ الدِّينَ ‏"‏

Geçmiş toplumların hastalığı size de bulaştı: Haset ve Kin beslemek! İşte bunlar, kökten yok edicidir. Saçı traş eder demiyorum, aksine dini kökünden kazıyıp yok eder.” (Tirmizi, Safatü’l Kıyame, (56) 2699)

« مَنْ لا يرْحَم النَّاس لا يرْحمْهُ اللَّه »

 “İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez.” (Buhârî, Edeb 18)

إِنَّ مِنْ شَرِّ النَّاسِ مَنِ التَّقَهُ النَّاسُ لِشَرِّهِ

İnsanların en kötüsü, şerrinden dolayı insanların kendisinden çekindiği kimsedir.” (Muvatta, Hüsnü’l Hulk, 1)

مَنْ هَجَرَ اَخَاهُ سَنَةً فَهُوَ كَسَفْكِ دَمِهِ

“Müslüman kardeşine bir sene küs duran kimse, onun kanını dökmüş gibi (vebalde)dir.”(Ebu Davud, Edeb, 47)

Hz. Peygamber İslam dinini tebliğ ederken renk, ırk, cinsiyet ve sosyal statü ayrımı gözetmedi. İslam kardeşliğinin önündeki her türlü engeli ortadan kaldırdı. Bütün müminleri kardeş ilan etti. Medine-i Münevvere ’ye gelince Ensar ile muhacirler arasında akdettiği kardeşlik/muahat, İslam kardeşliğinin simgesi haline geldi.

Bu kardeşlik öyle bir devrim meydana getirdi ki bu devrim öncesinde kılıçlarıyla birbirlerinin boynunu vuracak durumda olan insanlar, birbirleri için canlarını feda edebilecek bir kardeşlik şuuru kazandılar.

Bir Nükte: Nemelazım, Hünkârım

Zamanın hükümdarı, ülkesinde ortaya çıkan kargaşa ve kötüye gidiş konusunda ulemanın reisine bir mektup yazarak söz konusu durumun sebeplerini sorar. Reisü’l-Ulema da mektubun hemen arkasına “nemelazım, hünkârım” diye yazar ve mektubu geri gönderir. Hükümdar bu cevaba çok kızar, küplere biner ve âlim kişiyi saraya çağırtır;

- Ben sizlere memleket ahvalinin perişanlığına sebep nedir diye sorarım, siz: “nemelazım” dersiniz. Bu ne lakaytlıktır hoca’m der. Hoca, padişahın cevabı anlamadığını fark etmiştir.

- Haşa! Devletlim, der. Ben, cevaba niyetle öyle arz etmiştim. Çünkü sualinizin tek cevabı vardır, o da memleketimizi sarmış olan nemelazımcılık hastalığıdır, der.

يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا اِنْ جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا اَنْ تُصيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلى مَافَعَلْتُمْ نَادِمينَ

“Ey iman edenler! Eğer fasığın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın.Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz.” (Hucurat, 49/6)

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثٖيرًا مِنَ الظَّنِّ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًا اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ اَخٖيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَحٖيمٌ

Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” (Hucurât 12)

Saat
Hava Durumu